28 Ağustos 2010 Cumartesi

KAĞIT KESİĞİ

Tam bir ay sonra yeniden başladığım "yer" deyim. Filmi geri sarmışım gibi. Sanki o kağıt elimi hiç kesmemiş gibi. Parmağımın üzerinde o incecik ama kendinden beklenmeyecek kadar çok sızlayan çizik hiç olmamış gibi. Böyle olsaydı keşke, olmamış gibi. Ama çizildi işte bir kere. Şu lanet olası sızısı geçene kadar da orada kalacak. O kadar küçük ki bazen unutuyorum varlığını; ta ki elim suya değene kadar. Bir anda öyle bir yanıveriyor ki o küçücük çizik; varlığı inkar edilemez hale geliyor. Bakıyorum ve her seferinde şaşırıyorum nasıl olupta bu kadar canımı yaktığına. Hep öyle değil midir zaten, hep görünen fazlası yok mudur? Ummadık taştan olmaz mı hep en fena yarıklar? Tamam, yok , olmamış olsaydı diye bir şey yok! Şu hayatta tek cümleye inandım olanca kaderci duruşuna rağmen: her işte bir hayır vardır. Her kesik, her yarık bir derstir. Nefes al... Nefes al...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder