12 Aralık 2010 Pazar

ÖTENAZİ

"Kimler varmış içimde yoklama yaptım. Deliler çıktı, cellatlar, bir de şeytanlar" Mor ve Ötesi / Araf

Tam orada durmak istiyordum ben. Tam orada suların içinde. Yansımalarına bakarken, inanılmaz bir sessizlik ve nereden geldiği belli olmayan bir soğuk olacaktı. Ben üşüyüp, kollarımı bedenime saracaktım. Ellerimle kollarımı, omuzlarımı ısıtmaya çalışacaktım. Ve hayır, sen gelip de bana sarılmayacaktın. Oradan, uzaktan bana bakıp gülümseyecektin. Üşüdüğüm için gizli gizli zevkle gülümseyecektin. Hani ben üşümem ya kolay kolay, ondan. Sonra ben omzumun üstünden sana dönüp "çok güzel ama" diyecektim. Soğuk, keskin ve güzel. Ve her zaman ki gibi haz, tüm eksileri ve eksiklikleri bastırıp yukarı çıkacak, tepemde bir halka çizecekti. Sadece senin ve benim görebildiğim bir halka. Sadece senin ve benim tanıdığım bir halka. Ben ayaklarımı hissedemeyene kadar duracaktım orada o suyun içinde. Dudaklarım mosmor olana kadar ve yanaklarım bembeyaz. Ve hayır, sen asla beni o sudan çıkarmayacaktın. Çıtırdayan incecik bir buz katmanı, kırağı gibi üzerimi sarmaya başlasa bile bana dokunmayacaktın. Böyle anlaşmamış mıydık? Biri asla diğerine dokunmayacaktı. İnsanlar donmadan önce uykuları gelirmiş, öyle mi? Benim gelmeyecekti. Son ana kadar gözlerim kapanmayacaktı. Kirpiklerimde minicik sarkıtlar oluşana kadar açık kalacaktı gözlerim. Açık ve sana dikili. O son anda bile gözünde ki son resim ben olacaktım. Olanca mağrurluğu ve vakarıyla donarken bu vücut, yine de kıblesine dönük olacaktı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder