11 Ağustos 2011 Perşembe

16 Eylül 2008

Şimdi benim kafa bi' türlü değişmiyor dediğimde hala bana inanmayan varsa diye koyuyorum bu yazıyı buraya. Bir arkadaşımın yazısının üzerine yazmışım bunu. Ben unutmuşum, onun sayesinde hatırladım tekrar. Okuyunca da güleyim mi ağlayayım mı bilemedim. Bundan 3 sene önce yazmışım ama sanki bugünü yazmışım. Allah beni de bildiği gibi yapsın emi!

 "evet, canımı yakmalısın,yakmalısın ki iz bırakabilesin. gelip geçerlerden, dokunmadan sadece değenlerden olmak istiyorsan, derine inmekten korkuyorsan o zaman zaten o,sen olamazsın. önünde durmuş, kısılmış gözleri ile, diliyle dudaklarını yalarken senden kendini tekmelemesini bekleyen bir kedi değilim ben. bu kadar basite indirgeme ihtiyaçlarımı. sınırlarından, sakinliğinden ve tekdüzeliğinden yoruldum. beni silkeleyip yere çalacak bir şeye ihtiyacım var. sen bunun adını mazoşistlik koyabilirsin ama aşk dediğin şey zaten özünde budur.insanın acı çekeceğini bile bile, dahası bunu isteye isteye peşinden gittiği tek şeydir. ama sen daha temelden,özden inkar edeceksen zaten o,sen olamazsın. evet,ben o acıyı istiyorum. bu bana hayatta olduğumu hatırlatan tek şey! ve bunun gerçekten aşk olduğuna beni ikna eden tek şey!  16 eylül 2008"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder