15 Aralık 2014 Pazartesi

DEFTER



Yazmayayım diyordum aslında ama galiba yazacağım. Bu saçma oldu; şu anda baya yazıyorum.

Genelde kapanan defterlerin bir daha açılması hayra alamet değildir. Neticede o defter kapanmışsa bir sebepten kapanmıştır değil mi? Misal; yazacak yer kalmamıştır.
O kadar çok şey söylemiş, o kadar çok yerini karalamışsınızdır ki artık değil kelime tek bir harf dahi yazacak yer kalmamıştır. Hal böyle olunca da o defter kapanır. Açmaya kalkarsanız bulacağınız şey de tam olarak bıraktığınız şey olacaktır.
Tamam diyelim ki ilk sayfadan açtınız. Düzenli, güzel ve özenli bir el yazısı. Harfler gevşek gevşek yayılmışlar. İki "a" nın sığacağı yerde bir "i" yatıyor falan. "y"lerin, "g"lerin kuyrukları uzun uzun kıvrılmış. Böyle dans eder gibiler, hatta vals yapar gibi.
Defterin ortalarına doğru yazılar hızlanır, sayfalar geçtikçe harfler birbirine yanaşır, sokulur. İç içe geçerler. Hikayeler derinleşir. Mevzular uzar. Yazı artık süslü değil sadedir. Harfler kesindir. Net çizgiler çekilir. "a" lar serttir.
Bir yerden sonra cümleler uzamaya başlar. Bitmeden, bütün bir sayfa sürebilen cümleler yazarsınız. Bir türlü sonu gelemeyen cümleler... Noktalama işaretlerinden noktalayanlar hiç kullanılmaz; varsa yoksa virgüller noktalı virgüller. Hep bir sıralama, açıklama çabası.
Ve ünlemler başlar. Soru işaretleri. Cümlelerin boyu kısalır, sesi yükselir. Harfler o tatlı tatlı dizilimini kaybeder, kargacık burgacık bir hal almaya başlar. Sayfaların azaldığını fark edersiniz. Oysa daha bitmemiştir yazacaklarınız. İyice sıkıştırırsınız sığsınlar diye. Sanki hepsi yazılmak zorundaymış gibi ya da yazmazsanız olmazmış gibi yazar da yazarsınız. E buna can mı dayanır; defter biter.
Defterin bittiği yerde hikaye de bitecek diye bir kural yok. Yeterince iyi bir anlatıcıysanız hikayeyi sonlandırmış olabilirsiniz tabi ama bazen siz daha bitirmemişken bitiverir.
Ben çok iyi bir anlatıcı sayılmam. Başkalarının hikayelerini yazmakta iyiyimdir ama kendi hikayelerimde hep fazla uzatırım. Söyleyecek milyonlarca şeyim var gibidir ve her defter buna uygunmuş gibi davranırım. Yüzlerce sayfalık hikayelerimi seksen sayfalık tek ortalı harita metod defterine sığdırmaya çalışırım. Ben hep roman yazmak isterim ama romanlar, not defterlerine yazılmaz...
Ne diyorduk; hah, eski defterleri açmanın kimseye bir faydası yok. Yeni bir hikayeniz varsa, yeni bir defter lazım. Eski hikayelerinizi farklı şekilde yazacaksanız yine yeni bir defter lazım. Yeni yıl geliyor; herkese yeni bir defter lazım...
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder